KANAL TEDAVİSİ (ENDODONTİ)

Diş hekimliğinde ağrı, çürük, mine çatlakları, iki diş arasına sıkışan gıdanın yapmış olduğu basınç, diş eti hastalıkları, diş eti çekilmesiyle açığa çıkan kök yüzeyi, minede meydana gelen aşınmalar ve hatta sinüzit gibi pek çok sebepten kaynaklanabilir. Ancak, diş ağrısının en sık karşılaşılan nedeni yetersiz ağız hijyeni varlığında gelişen derin diş çürükleridir.

*Diş eti ağrıları ağız hijyeninin yeterince sağlanamaması sonucu diş etlerindeki iltihaptan kaynaklanır. Hissedilen ağrı genel veya bölgesel bir ağrıdır.

*Kemik ağrıları ise iki dişin arasında meydana gelen boşluğa sıkışan gıdanın kemiğe baskı yapması sonucu oluşur. Ağrı genellikle yemeklerden sonra en yüksek seviyeye ulaşır.

*Diş çürüğünün ilerlediği durumlarda dişin içerisindeki sinir-damar paketi etkilenebilir ve zamanla ağrı oluşabilir. Diş ağrıları genellikle gece kan basıncının artmasına bağlı olarak başlar ve hiç kesilmeden devam eder.

Diş eti ağrılarının tedavisi öncelikle diş fırçalama eğitimiyle başlar ve düzenli diş ve dişetlerinin fırçalanması öğretilir. Sonrasında diştaşı temizliği yapılarak ağız hijyeni sağlanır ve gerekli durumlarda küretaj işlemi ile diş eti altına girilerek birikinti ve enfekte doku artıklarının temizliği sağlanır.

Kemik ağrıları (septal ağrı) ise iki dişin arasında oluşan boşluklara biriken yemek artıklarının kemiğe baskı yapması sonucu oluşur. Bu tür ağrılar özellikle çocuklarda görülen diş ağrılarının başlıca sebebidir. Ağrı genellikle yemek sonrası en yüksek seviyeye ulaşır. Sıkışan gıdanın diş-ipi veya ara-yüz fırçası ile uzaklaştırılması ile ağrı bir anda hafifler. Tedavisinde çürüğün temizlenerek dolgu ya da ihtiyacı göre kanal tedavisi yapılması gereklidir.

Diş ağrıları ise genellikle derin çürüklerden dolayı dişin pulpa boşluklarında oluşan iltihabın dışarı çıkamamasına bağlı olarak oluşan basınç artışına bağlı ağrılardaır.  Ağrı genellikle gece ağrısı şeklinde başlar ve hiç kesilmeden devam eder. Tedavisinde kanal tedavisi uygulaması ile ağrı giderilir ve diş tedavi edilir.

Öncelikli olarak ilgili bölge dişeti kanamasından korkmadan iyice fırçalanır. Diş-ipi ile iki dişin arası iyice temizlenir. Ağrı kesici kullanılabilir. Ağrının şiddeti çok yüksek ise hastanede kas içine yapılacak olan ağrı kesici iğne hastanın rahatlamasını sağlar. En kısa zamanda da diş hekimine görünmek gerekir.

Diş ağrılarında dişe farklı maddeler konması toplumumuzda yaygın görülen bir durumdur. Konulan maddelere göre uygulama sonrasında dişetinde kimyasal yanıklara ve daha da şiddetli ağrılara neden olunabilir. Bu sebepten diş ve dişetine asla yabancı madde konulmamalıdır.

Diş hekimliği tedavileri arasında en korkulan tedavi genellikle kanal tedavisidir. Dişte oluşan çürüğün ilerleyerek canlı dokuyu enfekte etmesi sonucu şiddetli ağrılar görülür sonuçta kanal tedavisi yapılması gerekir. Günümüzde kanal tedavisi canlı dişlerde tek seansta, canlılığını yitirmiş dişlerde de genellikle iki seansta yapılmaktadır. Kök kanal tedavisi işleminin amacı iltihaplı pulpa bağ dokusunun mekanik olarak uzaklaştırılmasını takiben kök kanallarında hazırlanan boşluğun doku dostu materyaller ile sızdırmaz bir şekilde doldurulması ve dişin klinik ömrünün uzatılmasıdır.

Sinire ulaşmış çürüklerde,

Travma ve tedavi işlemleri sırasında sinirlerin zarar gördüğü durumlarda

Dişte aşırı hassasiyet, renk değişimi, çiğneme sırasında ve gece oluşan ciddi diş ağrıları ile enfeksiyona bağlı apse varlıklarında kanal tedavileri uygulanır.

Tedavi bitene kadar yumuşak besinlerle beslenmek, ağız hijyenini korumak, diş kırığı veya geçici dolgunun düşmesi gibi durumlar da hekiminize başvurmalısınız. Tedaviden sonra birkaç günlük bir hassasiyet normaldir.

 Pulpa bağ dokusunda iltihabı geri dönüşümlü ve geri dönüşümsüz olmak üzere iki şekilde görülür. Bunlardan birincisi; pulpanın geri dönüşümlü olarak iltihaplanması durumunda dişte sıcak soğuk gibi ısısal değişimlerde hassasiyet ve ağrı meydana gelir. Tatlı gıdaların tüketilmesi de yine dişte hassasiyet ve ağrı gelişimine neden olur ancak etken uzaklaştıktan kısa süre sonra ağrı da ortadan kalkar. Bu aşamada diş daha konservatif bir yaklaşım olan dolgu tedavisi ile tedavi edilebilir.

 Ancak pulpa bağ dokusu geri dönüşümsüz olarak iltihaplandığında meydana gelen ağrı daha keskindir. Sıcak uyaranlar ağrıyı tetiklerken soğuk uyaranlarda ağrı hafifler yani bu dönemde soğuk diş ağrısına iyi gelir. İltihabın dişin kök çevresinde yer alan dokulara da yayılmasıyla dişte çiğneme esnasında da ağrı oluşur. Hasta ilgili dişini kullanmaktan kaçınır. Bir süre sonra dişte ağrılar bir etkene bağlı olmadan başlar ve uzun süre devam eder. Bu durumda yapılması gereken tedavi kök kanal tedavisidir.

 Kök kanal tedavisi toplumdaki yaygın inanışın aksine ağrılı bir tedavi değildir. Uygun dental anestezi uygulaması sonrası ilthaplanmış pulpa bağ dokusu mekanik olarak uzaklaştırılır. Pulpa bağ dokusunun uzaklaştırılmasını takiben hazırlanan kök kanal boşluğu doku dostu materyaller kullanılarak doldurulur. Kök kanal dolgusunun yeterince yapılıp yapılmadığı bir radyografi ile kontrol edildikten sonra hazırlanan giriş kavitesi yine doku dostu bir direkt dolgu malzemesi ile ya da laboratuvarda hazırlanan bir indirekt kaplama ile kapatılır.