DİŞ HEKİMLİĞİNDE BOTOKS UYGULAMALARI

BOTOKS NEDİR?

Botoks, Botulinum toxin kelimesinin kısaltılmış halidir ve adını bir bakterinin (Clostridium botulinum) oluşturduğu proteindir. Steril laboratuvar şartlarında üretilen bu protein, estetik uygulamalarda, yüz kırışıklıklarında, kas sistemlerinde tedavi amacıyla kullanılabilmektedir. Tıptaki gelişmelerle birlikte yaygınlığı artmaktadır ve belirlenen bir yan etkisi yoktur. Diş hekimliğinde de birçok alanda kullanılmaya başlamıştır.

BOTOKSUN NASIL ETKİ YAPAR?

Botoks sistemik olarak tüm vücudu, kasları etkilemez. Yalnızca lokalize olarak uygulandığı kas dokusunda sinirleri bloke ederek, kasın kasılmasını engellemiş olur. Böylece uygulandığı bölgede cilt dokusu düzgün ve kırışıksız olur. Bu etki 4- 6 ay boyunca devam eder. Daha sonra tekrarlanması gerekir. Düzenli ve uzun süreli uygulanan kaslarda zamanla ihtiyaç ortadan kalkabilir.

BOTOKS NERELERDE UYGULANIR?

Estetik amaçlı yüzdeki mimik çizgilerin yumuşatılması için kullanıldığı düşünülse de botoks günümüzde tıp ve diş hekimliği dünyasında tedavi amaçlı da kullanılmaktadır.

  • Bruksizm denilen diş sıkma veya diş gıcırdatma durumları ile bunlara bağlı ağrıların giderilmesinde,
  • Çiğneme kaslarının hipertrofileri ve hiperaktiviteleri,
  • Çene eklemi bozukluklarında,
  • Çene yüz bölgesi kas hareket bozukluklarında, tikler gibi,
  • Kas spazmları,
  • Yüz felcine bağlı asimetrilerde,
  • Trigeminal nevralji ve myofacial ağrının kontrol altına alınması durumlarında,
  • Tükürük bezleriyle ilgili bazı durumlar ( hipersalivasyon, Frey Sendromu )
  • Ağız-burun çevresinde yer alan mimik kasların estetik ve fonksiyonel açıdan düzeltilmesinde.

Botoks uygulamasından sonra ilgili bölgede hafif şişlikler meydana gelebilir. Bu bölgeye buz uygulaması şişliği azaltır

Botoks uygulama işlemi 15-20 dakikalık seanslarda tamamlanır.

Botoks uygulaması işleminden önce ilgili bölgeye uygulanacak topikal kremler işlemin, ağrısız bir şekilde olmasını sağlayacaktır.

Botoks uygulamaları 18 yaş üstü ve hekim endikasyonuna göre ihtiyaç duyulduğu durumlarda, estetik ve tedavi amacıyla yapılan işlemlerdir.

Botoks felç eder bilgisi yanlıştır. Sadece enjekte edildiği kasın kasılmasını geçici olarak engeller. 

İşlem sonrası 3. haftada botoksun etkisi pik düzeye ulaşır.

Botoks uygulaması bu konuda eğitim almış uzman hekimler tarafından yapılmalıdır.

Piyasada değişik markaların ürettiği botokslar vardır ve bunlar steril olmayan koşullarda hastalara uygulanabilmektedir. Bu konuda dikkatli olmanız gerekir.

Botoks uygulaması yüz dolgusu değildir. Dolasıyla yüzü şişirmez. Sadece mimik çizgilerini yumuşatır ve ifadesiz bir yüz oluşumunu sağlamaz.

DİŞ GICIRDATMASI (BRUKSİZM) NEDİR?

Son yıllarda yapılan araştırmalarda; toplumun yarısında bruksizme bağlı olan şikâyetlerin görüldüğü bildirilmektedir. Çocuklarda bu oran yaklaşık %15tir. Çok farklı sebeplere bağlı gelişebilir.

En sık karşılaştığımız neden günlük stres olmakla birlikte depresyon, anksiyete, mineral, vitamin eksiklikleri, bazı ilaçlar, uygun olmayan diş kapanış ilişkileri diğer diş sıkma nedenlerindendir.

Diş sıkan kişi genellikle bundan habersizdir ve yıllarca devam eder. Gece uykuda oluştuğu için farkında değildir ve çevreden uyaran olmazsa, daha uzun bir süre fark etmeyecektir.

Semptomları çeşitlidir; ilerleyen süreçte kulak, baş, çene ağrıları ile kendini gösterebilir, hatta ağız açıklığında kısıtlılık, açmada zorlanma görülebilir. Mümkün olduğunca geciktirmeden ve geri dönüşsüz sorunlar oluşmadan tedavi planlanmalıdır.

Bruksizm Belirtileri Nelerdir?

  • Çene ağrısı
  • Kulak ağrısı
  • Baş ağrısı
  • Çene açmada zorluk, fonksiyon kısıtlılığı
  • Çiğneme kaslarında yorgunluk
  • Dişler aşınma, erozyon, mine dokusunda incelme ve buna bağlı hassasiyet
  • Dişlerde mine çatlakları, kırıklar
  • Aşınmalara bağlı yüz dikey boyutunda azalma
  • Uygulanmış diş tedavileri ile ilgili problemler
  • Çiğneme kaslarında büyüme ve geniş-köşeli yüz formuna geçiş

Diş sıkmaya bağlı gelişebilecek problemlerden bazılarını burada yazılmıştır, ilerlediğinde daha büyük sorunlar olacağı düşünülmeli ve en erken yerde müdahale yapılmalıdır.

Diş Sıkması Olanlarda Botoks Uygulaması

Gece plağı uygulamaları ile yeterli sonuç alamadığımız hastalarda en uygun seçenek botoks uygulamasıdır. Çeneyi kapatan kaslara Botoks uygulanır, o kastaki sinirsel iletim engellenir ve sonuç olarak diş sıkmanın önüne geçilmiş olur. Bu işlem ile kas dokusuna zarar verilmez. Sadece kasın sinirsel iletimi bir süreliğine engellenir. Tedavci sürecinde diş sıkmasına sebep olan etkenler ortadan kaldırılırsa veya gıcırdatmanın nedeni psikolojik bir yönelim ise yaklaşık 6 ay sonrasında tekrar enjeksiyon gerekmez. Devam ederse botoks uygulamasının tekrar edilmesi gerekebilir.

Burada botoks enjeksiyonunun amacı eklem ve çenede oluşması öngörülen zararları ortadan kaldırmaktır.

Gummy Smile Nedir?

Diş estetiğinde dişler ve yumuşak dokular bir bütündür.  Bu sebepten dişlerimizin formu ile rengi kadar diş etlerimiz ve dudaklarımızın da bir ahenk içinde olması gereklidir. Pembe estetik olmadan bunun sağlanması mümkün değildir.

Gummy Smile; konuştuğunda ve güldüğünde aşırı diş eti görünürlüğü demektir. Çevremizde dikkat ederseniz bu duruma sahip olan kişiler vardır. İdeal gülüşte yaklaşık 2 mm görülmesi gereken diş etlerinin görünürlüğü bu kişilerde yaklaşık 10 mm e kadar çıkabilmektedir. Dişler çok ön plandadır, daha büyük gibi bir algı oluşur ve oransal olarak estetiği bozar.

Dudağı kaldıran kasların fazla çalışması, iskeletsel problemler, üst dudak mesafesinin kısa olması gummy smile’ın etkenleri arasındadır. Dudak kaslarının, dudağı aşırı çekmesi bu sebepler arasında en sık karşılaştığımız durumdur. Bu durumda kas retraksiyonunun azaltılması için botoks kullanılır. Uygulama sonrası kas dudağı önceki kadar kaldıramayacaktır. Tedavi için seans sayısı ve noktaları kişiden kişiye değişebilmektedir.

Botoks Uygulaması ile Gummy Smile Tedavisi Nasıl Yapılır?

Tedavi planlaması yapıldıktan sonra uygulama noktaları belirlenir. Lokal anestezik krem ile yüzeysel uyuşma sağlanır ve bu ağrısız enjeksiyon için yeterlidir. Uygulama yaklaşık 5-10 dk sürer ve hastalar 10-15 gün sonra kontrol için çağrılmalıdır. Dirençli olan kişilerde tekrar dozlara ihtiyaç duyulabilmektedir. Uygulama seansı dâhil günlük yaşantıyı etkilemez, kişi rutin hayatına devam edebilir.